İnsülin; temel olarak kan şekerimizin depolanmasında görevli pankreastan salgılanan önemli bir hormondur. Son zamanlarda adını çok duyduğumuz ve kilolu kişilerin yaklaşık %60’ında görülen bu insülin direnci nedir peki? 
Kısaca hücrede geçişi sağlayan reseptörlerin insüline duyarlılığının azalması olarak söyleyebiliriz. Vücutta insülin salınımı arttıkça reseptörlerin insüline ilgisi azalıyor. Bunun sonucunda insülin hücrelere bağlanamıyor ve glikozu depolayamıyor. Duyarlılığın azalmasıyla beraber insülin üretimi aynı oranda artmaya devam ediyor ve kişi böylece bir kısır döngü içerisine girmiş oluyor. 


Sebepleri neler?

Dengesiz, karbonhidrat ağırlıklı beslenme, bel çevresinde genişleme ve yağlanma, fiziksel aktivite eksikliği en temel sebeplerinden. Ayrıca vücutta artmış oksidatif stres ve inflamasyon, bağırsak florasının bozulması olası nedenlerden.


İnsülin direnci olanlar nasıl beslenmeli?

1- Beyaz ekmek yerine tam tahıl, pirinç yerine bulgur tercih edilmeli.

2- Basit şeker ve basit şeker içeren gıda tüketmek gibi bir alışkanlığınız var ise onları hayatımızdan çıkarmak en güzel yeniliklerden olacaktır.

3- Kan şekeri regülasyonu açısından karbonhidrat kaynağı besinlerin yanında protein veya yağ içerikli destekleyici besinlere yer verilmeli (yoğurt, badem gibi).

4- 3 ana öğünü atlamamak ve çok uzun süre aç kalmamak insülin dalgalanmalarının önüne geçecektir.

5- Posa içeriği zengin kuru baklagilleri beslenme planımıza almak önemli.

6- Düzenli fiziksel aktivite yapmak insülin direncinde en iyi savaşçıdır. Sporun yanı sıra asansör yerine merdiven kullanmak gibi yaşam tarzında yapılan küçük değişikliklerin sonuçları büyük olacaktır.